Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
Aile Bireysel Çift Evlilik Terapisti Çocuk Ergen Pedagogu 0532 158 35 55
KORONAVİRÜS PANDEMİSİ ZAMANSIZ VE MEKANSIZ BİR AFETTİR
09/02/2022
KORONAVİRÜS PANDEMİSİ ZAMANSIZ VE MEKANSIZ BİR AFETTİR

Deprem, kasırga, yangın gibi felaketler zaman ve mekân açısından sınırlıdır. Bir yerde ve bir vakitte mutlaka biterler. Verdikleri hasar bir süre daha sürer gider. Ama pandemi, zaman ve mekân aşırıdır. Şu anda bu şehirde bu mahallede yoktur, yarın birden her yerde peydahlanıverir. Zamanla güvenli bölge diye göreceğimiz hiçbir yer kalmaz.

Malesef Pandeminin mekanı ve zamanı yoktur. Afetlerin çoğu belirli bir bölgeyi etkiler ama pandemi bir kasırga, deprem veya orman yangını değildir. Kasırga, yangın ve deprem gibi felaketler zaman ve mekan açısından sınırlıdır. Bir yerde ve bir vakitte biterler. Verdikleri hasar sürer gider. Ama pandemi zaman ve mekan aşırıdır. Şu anda bu kentte bu mahallede yoktur, yarın birden her yerde peydahlanıverir. Güvenli bölge diye göreceğimiz hiç bir yer kalmaz. Güvenli bildiğimiz yerlerin güvenli olduğundan (güvensiz olduğundan da) emin olamamamız duygu yoğunluğunu arttırır.

Nerede güvende olduğumuzu bilemezsek, ne zaman güvende olduğumuzu da bilemeyiz. Yaz aylarında duraklamıştır, bitti sanırsınız, tekrar başlar. Normalde bir olayın, bir felaketin bir başı ve sonu olur, sınırları belirlenmiştir. Ancak salgınlar düzgün, düzenli ve öngörülebilir sınırlara sahip değiller; dalgalar halinde gelirler, alçalıp yükselirler ve iyileşme, işlerin iyiye gitme dönemini bilinmez, kestirilemez bir hale getirirler.

Bu belirsizlikle ve bilinmezlikle başa çıkmak için önce zihnimizde pandemiye bir mekan arıyoruz. Çeşitli ülkelerden bir grup çocuk psikiyatrı hekimle yapılan (Andres Martin, kişisel yazışma) araştırmada hekimlerden birer selfie istendiğinde selfielerin çekildiği mekanların çoğu boş ve geniş alanlar olmuş. Boşluk, durağanlık ve boşluğu yokluklarıyla yaratanlara özlem ve yokluklarından duyulan üzüntü resimlerin duygusu adeta.

Duruma ayak uydurmaya çalışırken, yaşam ritmimizde değişiklikler, ya da altüst oluşlar ile karşılaşıyoruz. Kişisel olan ile mesleki olan mekan ve zaman açısından içiçe geçiyor, bir odadan diğerine geçiş, hatta bir koltuktan kalkıp diğerine geçiş basitliğindeki mesafelenmeyle mekanlar arasındaki birkaç metrelik yollar hızlıca aşılıyor. “İş, ev, okul” üçlüsünü aynı zaman aynı mekana sıkıştıran bu durum zihnimizin zaman mekan ayarlarını altüst ediyor.

PANDEMİ DÖNEMİNİN DUYGULARI NELERDİR?

Hangi duygular? Birkaç ay Olmadık şeyler olmasına duyduğumuz öfke, yapmadıklarımız ya da başka türlü yapabileceklerimiz için pişmanlık, olmasını beklediğimiz ama gerçekleşmemişler için hayal kırıklığı, giden ve gelmeyecek olanın ardından duyduğumuz üzüntü, dostlar zor zamanımızda bizi yalnız bırakmadıklarında hissettiğimiz minnet ve sıcaklık. Hepsi bu değil.

Ama pandeminin duygularını arayanların bu dönemin duygularını en yoğun en keskin biçimiyle görebileceği yer sağlık kuruluşları, insanlar sağlık çalışanları. Bir savaş alanı gibi: Yalan yanlış verilerle yanıltılmış olmanın verdiği güven kaybı, emeklerinin sahte başarı öykülerine malzeme edilmiş olmasının verdiği kızgınlık ve hüsran, yanlış yönlendirilmiş bir toplumda toplumdaki kayıpların yüksekliğinden üzüntü, yanlış uygulamalara ses çıkartamamış olanlarda doğruyu bilip uygulayamamanın verdiği moral travma, bilim düşmanlığı zemininde kışkırtılmış aynı zamanda sağlıkları bizzat kışkırtanlarca riske atılmış bir toplumun şiddetine hedef kılınmanın verdiği şaşkınlık, öfke ve yas. Sağlık çalışanlarının hepsini bir araya getirdiğinizde ise tükenmişlik, mesleğine hatta hayatına son vermeye niyet ettirtecek bir derin umutsuzluk karşımıza çıkıyor.

BU SÜREÇTE ÖZGÜRLÜK VE YALNIZLIK KAVRAMLARINI NASIL ANLAMALIYIZ?

Özgür olmak, dilediğinizi yapmak ve başkalarının varlığını bir bağ olmaktan çıkartmak için yalnızlığı seçtiyseniz, yalnız ve özgür oldunuz. Salgın dönemindeki zorunlu kısıtlamalar ile birlikte özgürlük gidip elinizde yalnızlık kalınca ne olacak? Yalnızlık mı tek başınalık mı terminolojik ikilemini şimdilik bir kenara bırakalım, ama tek başınalığın sosyal izolasyon ile birleşmesi, artık isteseniz de ilişki kuramayacak duruma gelmeniz, ilişkilenecek insan bulamamanız yalnızlığı oluşturuyor diye düşünüyorum. Yalnızlık gitgide ruh sağlığını bozan bir duruma dönüşebiliyor. Bağlantı kuramama, başkalarıyla bir araya gelememe kendi kendimize kalmayı zorunlu kıldığından, bir seçim olmaktan çıkarttığından olsa gerek.

PANDEMİ DÖNEMİNİN DİĞER DUYGULARI NELERDİR?

Belirsizlik. İnsanların tam olarak göremedikleri, nasıl işlediğini bilmedikleri bir virüsün hayatımızı tehdit etmesi belirsizlik duygusunu da tetikler. Bilinmeze ilişkin korku, güvenliğe ilişkin korku ve kaygılar gibi, temel korkulardandır. Tetiktelik. Uzun süren, ne zaman, ne şekilde biteceği belirsiz olan bir stres durumunun içinden geçmiş bir toplumda, ailede, dünyada ‘tetiktelik’ hissi oluşabilir. Tetiktelik her an bir şey olacak, her an bir şey değişecek, bu olanlar pek de iyi olmayacak, hissidir. Hiçbir şeyin kalıcı olmadığı ve sahip olduklarımızın da elden gidebileceği duygusu içinde olmaktır.

Bu durum bizi her an karşımıza çıkabilecek bir tehdide karşı alarmda tutarken, aynı zamanda endişelerimizi arttırır, yaygınlaştırır. Genellikle gerginlik şeklinde ortaya çıkar. Gerginlik, çocuklarda yaşa ve cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Örneğin, 8-9 yaşlarındaki erkek çocuklar sağa sola taşkınlık şeklinde davranışlarını gösterirken, 12-13 yaşlarındakiler güçsüz ya da farklı olduğu için rahatsız edici bulduklarına zorbalık yapmaya başlarlar. Onüç ondört yaşlarından sonra ise çocuklar genellikle bu gibi uzayıp giden travmatik stres durumlarında daha dayanışmacı ve birbirilerinin kıymetini daha iyi bilen bir tutum sergilerler.

KAYIP VE YAS DUYGUSU İLE NASIL BAŞA ÇIKACAĞIZ?

Kayıp ve yas duygusu yaşayanlar arasında çoğunluk gençlerde. Yakınlarını kaybetmenin dışında başka kayıpları da var. 14 yaştan başlayarak belli bir bağımsızlığı tam yakalamışken, hele başka bir kente ya da okul yurduna gidip de eve dönmek zorunda kalanlarda büyük bir kayıp hissine yol açtı. Onlar için gerçekten çok önemli olan arkadaşlıklarını, gizlenme ya da aileden ayrı olma duygularını kaybettiler. Okula gidememenin yanı sıra birçoğu mezuniyet törenleri, balolar gibi her zaman hafızalarda yer edinecek olan önemli günleri kutlayamadılar, belli ki bu yıl da işler hayalini kurdukları gibi olmayacak. Yetişkinler, gençlerin önünde bu tür şeyleri yaşamaları için daha çok zamanları olduğunu düşünseler de, bu yaşayamadıkları heyecanların, sevinçlerin, paylaşımların her biri onlar için birer kayıp. Rahatsız edici duyguların farkında olanlar üzüntülerini, kızgınlıklarını başkalarıyla paylaşabilir. Yaşadıkları duyguların adını koyamayanlar, bunu taşkınlıkla, kendilerine zarar verici hareketlerle ifade eder, başka kayıplara yol açabilir. Dolayısıyla, anne babalara çocuklarının kayıplarını azımsamadan, duygularını paylaşmalarına izin vererek bu durumu dengeli bir şekilde yönetme görevi düşer.

KORONA VİRÜS SÜRECİNDE ENGELLENMİŞLİK İLE NASIL BAŞ EDECEĞİZ?

Kişinin özgürlüğünden mahrum kalması, yapmak istediklerini yapamamışlığı engellenmişlik duygusuna yol açar. Pandeminin hayatımızda meydana getirdiği engeller, normaldekinden daha agresif tepkiler vermemizi getirebilir. Bu da zaten sınırlanmış olan sosyal ilişkileri bozabilir. Kaygı. Pandemiler sırasında en yaygın şekilde yaşanan duygu kişinin kendi sağlığına ya da yakınlarının sağlığına ilişkin duyduğu kaygı. Kaygı, hafif düzeyde kaldığında öznel olarak olumsuz bir içsel deneyim olmakla birlikte, belirli ve dengeli bir düzeyde bulunması kişinin tehlikelerden uzak durmasına, temkinli olmasına, önlemlere uymasına yol açacağı için işe yarar, işlevseldir. Eğer KoronaVirüs sürecinde duygu durumlarınız dengesiz bir şekilde seyrediyorsa mutlaka Profesyonel Yardım almanız gerekiyor mutlaka 05447243650 den bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bugünler de geçecek ve Bir Gün KoronaVirüs Pandemisi de bitecek. Çoğumuz ayakta ve hayatta kalmaya devam edeceğiz. Vefat edenlerimize Allah’ tan rahmet, yakınlarına Sabr-ı Cemil niyaz ederim.

Geçmiş Olsun Herkese....


318 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ - 18/11/2024
Özsevgi ile eşimize olan sevgi dengesini nasıl dengeleriz?, Bunun için neler yapmalıyız?, Neler yapmamalıyız?
"İLİŞKİLERİNİZİ ÖLDÜREN 5 ŞEY: - 03/11/2024
1. Karşı tarafı değiştirmeye çalışmak, 2. Onu anlamak için artık çaba sarf etmemek,
ŞEHİTLİK - 27/10/2024
Şehit Olma Nedir?, Şehitlik Mertebesine Nasıl Ulaşılır?, Şehit Olmanın Psikolojik, Pedagojik, Sosyolojik, Milli Manevi Yorumları Nelerdir?,
KINA GECESİNİN GELİN, DAMAT, EBEVEYNLER VE ARKADAŞLAR İÇİN PSİKOLOJİK ANLAMI NEDİR? - 20/10/2024
Kına gecesi, kültürel ve geleneksel bir etkinlik olup, gelin ve damadın hayatındaki önemli bir dönüm noktasını temsil eder.
PSİKOLOJİSİ BOZUK OLANLAR NE GİBİ HAYAT KOÇLUĞU ALABİLİRLER? - 14/10/2024
Psikolojik sorunlar yaşayan bireyler için Hayat Koçluğu hizmetleri, destekleyici bir yaklaşım sunabilir. Ancak bu hizmetlerin, profesyonel psikoterapi veya psikiyatri tedavisi ile birlikte değerlendirilmesi önemlidir.
YALNIZLİK VE SAĞLIK KONULARINDA YÜKSEK KAYGILARIM VAR. - 09/10/2024
Soru:Yalnızlik ve Sağlık konularında yüksek kaygılarım var , bunun için neler önerirsiniz, örneklerle açıklar mısın?
ARASTİRMALARA GORE İNTERNET FENOMENLERİ DAHA COK NEDEN İNTİHAR EDİYOR? - 27/09/2024
İnternet fenomenlerinin intihar oranlarının yüksek olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır. İşte bu nedenlerden bazıları:
ANNELERDE FEDAKARLIK PSİKOLOJİSİ - 24/09/2024
Annelerde fedakarlık psikolojisi, genellikle annelerin çocuklarına ve ailelerine karşı duyduğu derin bağlılık ve özveri ile ilişkilidir. Bu psikoloji, birçok kültürde ve aile yapısında önemli bir yer tutar.
MUTSUZLUK, KEYİFSİZLİK, HAYATTAN ZEVK ALAMAMA VE HALSİZLİK İÇİN PSİKOLOJİK OLARAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ - 21/09/2024
Mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan zevk alamama ve halsizlik, bireylerin duygusal ve fiziksel durumlarını ifade eden terimlerdir. İşte bu kavramların tanımları ve önerilerimiz:
 Devamı