Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
Aile Bireysel Çift Evlilik Terapisti Çocuk Ergen Pedagogu 0532 158 35 55
Deprem ve Baş Etme Stratejileri
26/02/2022
Deprem ve Baş Etme Stratejileri

Bilinen tüm doğal afetler gibi, depremi kişiler için baş edilmesi zor kılan, onun tahmin edilemez ve önlenemez oluşumdur. Bu doğal afetin ne zaman ve nasıl başına geleceğini önceden kestirememek, kişiler üzerinde çaresizlik ve umutsuzluk hisleri yaratır. Bu noktada elbette depremin öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler uzmanlarca ortaya konulmuş durumdadır.

Bu önlemlerin bilincinde olmak ve yapılması gerekenleri yapmak, bu afetin yarattığı ve yaratacağı olumsuzlukları hafifletecek eylemlerin başında gelir. Tüm bunlar yapılmış olsa da, doğası gereği deprem insan için korkutucu ve baş etmesi zor bir olgudur.

Beklenmedik bir anda ve aniden can ve mal kayıplarına sebep olan doğal afetler de korunma ve güvende olma hissinin ortadan kalkmasına, olumsuz duygular gelişmesine ve bununla birlikte ciddi travmalara sebep olabilmektedir. Özellikle deprem gibi ülkemizin kaçınılmaz gerçeklerinden olan ve önlemeyen doğal afetler ile yaşamayı bilmediğimiz için bu tür travmatik yaşantılar, kısa süreli etkilerinin yanında psikolojik anlamda uzun süreli ve kalıcı etkiler bırakabilmektedir. Bu etkiler, yalnızca depremi yaşayan bireyleri değil, toplumun geri kalanını, hatta depremi yaşamamış ve sonradan dünyaya gelmiş bireyleri bile etkileyebilmektedir (Canel & Balcı, 2018). Bu bağlamda, hem bireysel hem de toplumsal anlamda, depremle baş etme adına stratejiler üretmek zorunlu hale gelmiştir.

İnsanın varlığını tehdit eden, yaşamını altüst eden beklenmedik bir şekilde karşılaşabilen doğa afeti depremle ilgili yapılabilecek olan her türlü faaliyet depremle baş etme açısından önem taşımaktadır. Depremle ilgili sorunları aşmada devletin, kamu kuruluşlarının yapabilecekleri dışında bireylerin yaptıkları veya yapabilecekleri başa çıkma davranışları da incelenebilecek konular arasında yer almaktadır (Kula, 2002). Bu bağlamda deprem çantası hazırlamaktan yaşam üçgeni oluşturmaya, binaları sağlamlaştırma çalışmalarından deprem sonrası uzman desteği almaya tüm faaliyetler depremle baş etme stratejileridir.

Bahsedilen baş etme stratejilerinin ilk ayağı, deprem öncesine denk gelmektedir. Bireylerin deprem hakkında bilgilenmeleri kendilerini olası duruma hazırlayabilmeleri açısından büyük önem taşır. “Hazır oluş” travma sonrasında kişilerin toparlanıp hayatlarına davam edebilmelerinde son derece önemlidir. Depremle ilgili olarak binalarda yapılan iyileştirme çabaları, depremden nasıl korunulabileceğine ilişkin kampanyalar, seminerler, hükümet düzeyinden yerel yönetimlere kadar uzanan entegre acil durum yönetim sistemlerinin kurulması son derece hayati ve yararlı girişimlerdir (İşmen, 2006). Bu, kamu ve bireylerin birlikte yürütmesi gereken bir süreç olarak karşımıza çıkar. Bütün bu çabalar, deprem sonrasında yaşanabilecek kayıp miktarını azaltıp belli bir hazır oluş düzeyi kazandırabilir, travma sonrasındaki iyileşme döneminde sosyal destek görüldüğüne, önemsenildiğine ilişkin düşüncelerin oluşmasını kolaylaştırabilir (İşmen, 2006).

Depremin olumsuz etkileri ile baş etmenin bir diğer ayağı ise depremin yaşandığı süre zarfına dahildir. Deprem sırasında soğukkanlılığı koruma, hayati tehlikeye yol açabilecek hamlelerden kaçınma ve bu zorlu süreci iyi yönetebilme, depremle ve deprem sonrasıyla baş etmeyi kolaylaştıracaktır. Deprem sırasında panik halinde yapılan hatalı hamleler, depremzedeyi aşılması zor bir pişmanlık hissine sürükleyebilir. Bu durumdan kaçınmak için düzenli deprem tatbikatlarına katılarak bu süreci doğru yönetebilme pratiği kazanmak faydalı olacaktır.

Depremle baş etme sürecinin son ve belki de en yoğun çalışma gerektiren adımı ise deprem sonrasıdır. Bu noktada, uzman kişiler tarafından sunulacak ruh sağlığı hizmetleri öne çıkmaktadır. Deprem sonrası kişide meydana gelmesi olası Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Anksiyete, güvensizlik ve korku hissine yönelik olarak uzman yardımı alması, sağlıklı bir ruh haline geçiş sürecini hızlandırmakta ve kolaylaştırmaktadır. Bu anlamda; afet olmadan önce, afet sırası ve afet sonrası döneme yönelik olarak organize olmuş ruh sağlığı çalışmaları depremle baş etme anlamında büyük önem taşımaktadır.

Söz konusu ruh sağlığı çalışmaları, aynı zamanda kişilerin sosyal destek ihtiyacını da karşılamaktadır. Müdahale çalışmaları ile oluşacak sosyal destek, deprem yaşantısı geçirmiş bireylerin iyileşme döneminde, önemsendiklerine, dünyanın iyi bir yer olduğuna ve değerli biri olduklarına ilişkin varsayımların kurulmasına zemin hazırlar. Bu duygu ve düşünceler iyileşme sürecinde kişiye son derece yararlı bir kaynak oluştururlar (İşmen, 2006).
Sonuç olarak, baş etmesi güç bir olgu olan depreme yönelik baş etme stratejilerinde fiziki önlemlerle birlikte sosyal ve psikoloji önlemler de göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde tamiri çok daha zor bireysel ve toplumsal yaralar oluşması muhtemeldir. Bu noktada kişilerin gerek sosyal çevreden gerekse de uzmanlardan gelecek desteklere açık olması önemlidir. Tüm bunlar yapıldığı takdirde depremin olumsuz etkilerinin en aza indirgenebileceği öngörülmektedir.

Unutmayın bu zor günler de geçecek Güneşli günler az ileride... Kendiniz ve sevdikleriniz ile barışık kalın. Hoşça ve Dostça Kalın... Bizimle irtibata geçmek için +905333738123 numaralı telefonumuzu arayabilirsiniz.


299 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ - 18/11/2024
Özsevgi ile eşimize olan sevgi dengesini nasıl dengeleriz?, Bunun için neler yapmalıyız?, Neler yapmamalıyız?
"İLİŞKİLERİNİZİ ÖLDÜREN 5 ŞEY: - 03/11/2024
1. Karşı tarafı değiştirmeye çalışmak, 2. Onu anlamak için artık çaba sarf etmemek,
ŞEHİTLİK - 27/10/2024
Şehit Olma Nedir?, Şehitlik Mertebesine Nasıl Ulaşılır?, Şehit Olmanın Psikolojik, Pedagojik, Sosyolojik, Milli Manevi Yorumları Nelerdir?,
KINA GECESİNİN GELİN, DAMAT, EBEVEYNLER VE ARKADAŞLAR İÇİN PSİKOLOJİK ANLAMI NEDİR? - 20/10/2024
Kına gecesi, kültürel ve geleneksel bir etkinlik olup, gelin ve damadın hayatındaki önemli bir dönüm noktasını temsil eder.
PSİKOLOJİSİ BOZUK OLANLAR NE GİBİ HAYAT KOÇLUĞU ALABİLİRLER? - 14/10/2024
Psikolojik sorunlar yaşayan bireyler için Hayat Koçluğu hizmetleri, destekleyici bir yaklaşım sunabilir. Ancak bu hizmetlerin, profesyonel psikoterapi veya psikiyatri tedavisi ile birlikte değerlendirilmesi önemlidir.
YALNIZLİK VE SAĞLIK KONULARINDA YÜKSEK KAYGILARIM VAR. - 09/10/2024
Soru:Yalnızlik ve Sağlık konularında yüksek kaygılarım var , bunun için neler önerirsiniz, örneklerle açıklar mısın?
ARASTİRMALARA GORE İNTERNET FENOMENLERİ DAHA COK NEDEN İNTİHAR EDİYOR? - 27/09/2024
İnternet fenomenlerinin intihar oranlarının yüksek olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır. İşte bu nedenlerden bazıları:
ANNELERDE FEDAKARLIK PSİKOLOJİSİ - 24/09/2024
Annelerde fedakarlık psikolojisi, genellikle annelerin çocuklarına ve ailelerine karşı duyduğu derin bağlılık ve özveri ile ilişkilidir. Bu psikoloji, birçok kültürde ve aile yapısında önemli bir yer tutar.
MUTSUZLUK, KEYİFSİZLİK, HAYATTAN ZEVK ALAMAMA VE HALSİZLİK İÇİN PSİKOLOJİK OLARAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ - 21/09/2024
Mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan zevk alamama ve halsizlik, bireylerin duygusal ve fiziksel durumlarını ifade eden terimlerdir. İşte bu kavramların tanımları ve önerilerimiz:
 Devamı