Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu
26/04/2022

Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu

En son ne zaman sınava girdiniz? Hatırladınız mı? Muhtemelen heyecanlanmış hatta tam sınavdan önce endişelenmeye başlamış da olabilirsiniz. Buradaki stres gayet normaldir. Hatta daha dikkatli olmanızı sağlayacağı için yararlı bir durumdur. Ya sınavı kazanamazsam diye kaygılandığınızda oturup ders çalışırsınız. Sınav bittiğinde derin bir rahatlama hissedersiniz ve stres aniden kaybolur. Fakat bazı insanlar için bu böyle değildir. Nüfusun %3’lük bir kesiminde stres hiçbir zaman ortadan kaybolmaz. Bu kişilerde stres, anksiyete yani kaygı olarak yorumlanır. Bu kaygı zaman içinde kötüleşerek göğüs ağrılarına ve kabuslara yol açabilir. Hatta evden çıkmak bile istemezsiniz. Kaygılı olmanız günlük hayatınızı, işinizi, okulunuzu ya da ilişkilerinizi etkilemeye başladığında bu duruma kaygı bozukluğu ya da anksiyete bozukluğu denir.

Yaygın anksiyete bozukluğu (genelleştirilmiş kaygı bozukluğu)

Günlük hayatta karşılaşılan her şeyle ilgili kaygı duymak anlamına gelir. Örneğin, para, sağlık, aile, iş ve ilişkiler ile ilgili kaygılar. Zaman zaman günün nasıl geçeceği düşüncesi bile kaygı nedeni olabilir.

Herkesin hissettiği normal kaygıya karşılık YAB’nin üç ana özelliği vardır;

1)Israrcı yapısı: Kolay kolay geçecekmiş gibi görünmemesi.

2)Aşırı olması: Aynı durumda olan birine göre daha çok hissedilmesi.

3)Mantık dışı olması: Kaygılanacak bir şey olmamasına rağmen kaygılanılmasıdır.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan insanlar bunun aşırı ve mantık dışı olmalarını bilmelerine rağmen bu şekilde hissetmelerine nasıl engel olacaklarını bilemezler. Hatta durumun kendi kontrolleri dışında olduğunu hissederler. Hafif seviyeli YAB’si olan insanlar sosyal ortamlarda bulunup bir iş sahibi olabilirler. İleri seviyeli YAB’si olanlar ise en basit günlük aktiviteleri bile yerine getiremezler.

Peki bazı insanların YAB’li bazı insanların YAB’siz olmalarının sebebi nedir?

Hemen hemen bütün psikolojik bozukluklarda olduğu gibi bunun da sebebini tam olarak bilmiyoruz. Bu bozukluğun aynı aileye mensup üyeler arasında görülmesi genlerin etkisinin olduğunu düşünmemize yol açıyor. İçinde bulunulan ortam da özellikle aşırı stres içeriyorsa önem kazanıyor. Aynı zamanda beynin korku ve endişeden sorumlu merkezleri üzerinde yapılan araştırmalar YAB ile ilgili daha çok bilgi edinmemizi sağlayabilir.

Bir kişinin YAB’si olduğunu nasıl anlarız? Bu durumun işaret ve belirtileri nelerdir?

En önemli belirti çok küçük şeyler için gergin ya da stresli olmaktır. Huzursuzluk, tedirginlik, konsantrasyon bozukluğu, asabiyet, beyninizi durmuş gibi hissetmeniz de belirtiler arasında yer alır. Bu psikolojik belirtiler şiddetlendiğinde uyku bozukluğu, sindirim sistemi bozukluğu gibi sorunlara da yol açabilir. Kronik stres normalinden fazla ya da az yemeye yol açtığından insanların büyük çoğunluğu ishal ya da kabızlık sorunu yaşarlar. Son olarak kas ağrıları da YAB’nin bir diğer belirtisidir. Kas ağrıları gerginliği fiziksel olarak üzerinde taşıyan insanların kasların normalin dışında gergin olması sebebiyle omuz, sırt ve çene kaslarında özellikle görülür. Çene kilitlenmesi ya da diş gıcırdatma da bunun bir sonucudur. Bu fiziksel ve psikolojik belirtiler yavaş yavaş ortaya çıkar. Ergenlik ya da erken yetişkinlik dönemlerinde başlayıp zaman içerisinde sağlık üzerinde oldukça olumsuz sonuçlar doğururlar. Belirtilerin kötüleştiği dönemler olabilir. Özellikle yüksek stresli zamanlarda belirtiler oldukça şiddetlenebilir.

Teşhis çeşitli testler ve bir uzman tarafından alınan anamnez ile konulur. DSM 5’te YAB’nin teşhisi için; aşırı endişe ve kaygının 6 aydan uzun bir süredir açıkça gözlemlenmesi, endişe ve kaygı halinin belirtilerinden en az 3’ünün olması, çocuklarda belirtilerin sadece birinin bulunması YAB teşhisi konulmasında yeterlidir.  

Tedavi süreci

Psikoterapi YAB sorunu olan kişilerde çok etkilidir. Ağır vakalarda ilaç desteği de alınabilir. Psikoterapi için bilişsel davranışçı terapi uygulaması bilen uzman bir psikolog tarafından yapılması en etkili yöntemdir. Uzman psikolog kişiye kaygısını ve stresini azaltması için değişik düşünce, davranış ve tepki göstermeyi öğreten bir teknik kullanır. İlaçla tedavi yönteminde ise bir psikiyatriste gidilmelidir. Kaygı önleyici ilaçların merkezi sinir sisteminin yani beynimizin yavaşlamasına yol açtıkları için rahatlatıcı ve yatıştırıcı etkileri vardır. Bu ilaçların en çok kullanılanı benzodiazepinlerdir. Bunların dışında antidepresan ilaçlar da kullanılabilir. Antidepresanlar depresyon tedavisinde kullanılmalarına karşın kaygı bozukluklarında da etkilidirler. Antidepresanlar arasında en çok kullanılanlar ise SSRI (seçici seratonin geri alım engelleyiciler) dir. Bu ilaçlar beyindeki seratonin seviyesini düzenleyerek ruh halini iyileştirirler. Bazı kişiler psikoterapiden en fazla verimi alırken bazı insanlarda da ilaç ve psikoterapi etkili olmaktadır. İlk olarak uzman psikoloğa gitmeniz ve o uygun görürse psikiyatristle birlikte tedaviye ve terapiye başlamanızı öneririm. Kahve, şeker ve alkol tüketiminizi de azaltmanız kaygının azalmasında faydalı olacaktır.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 



199 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onla
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç konud
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
 Devamı