Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Psikolojik Desteğe İhtiyaç Duyan Bir Yakınınıza Nasıl Yaklaşmalısınız? Onları terapiye yönlendirme
10/05/2022

Psikolojik Desteğe İhtiyaç Duyan Bir Yakınınıza Nasıl Yaklaşmalısınız?

Onları terapiye yönlendirme konusunda nasıl bir tavır sergilemeniz gerekiyor?

 

Kişinin yakınına nasıl davranacağı yakının psikolojik dinamiğine, yaşadığı sorununa, sizin kişiyle yakınlık seviyenize göre çokça değişebilir. Fakat bu videoda biraz daha genel olarak kişilerden ve yaşadıkları sorunlardan bağımsız olarak sorunlar yaşayan kişiye nasıl yaklaşabilirsin ve ona nasıl destek olabilirsiniz buna değinmek istiyorum.

Elbette ki sevdiğimiz insanların sorunlar yaşadığını görmek, psikolojik olarak zor dönemlerden geçtiğini görmek, üzgün görmek sevdiğimiz insanlar olduğu için bizi çok zorlayabiliyor. Bir yakınınız psikolojik bir zorluk geçiriyorsa ona ne şekilde yaklaşacağınız konusunda kendinizi çaresiz hissediyor olabilirsiniz. Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken şey yaşadığı sorunla karşı tarafı yüzleştirirken bunu kırıcı cümleler kullanmadan, ona şefkatle yaklaşarak yapıyor olmanız. Bazen çiftler eşlerden bir tanesinin psikolojik sorun yaşıyor olması sebebiyle ilişkilerinde zorlanma yaşayabiliyorlar. Fakat böyle bir durumda eşi yüzleştirme yaparken kırıcı olmama dikkat etmek gerekiyor. Psikolojik sıkıntı yaşayan bireyin en çok ihtiyacı olan şey anlayış, güvende hissetme ve gelecekle ilgili yer yer umutsuz hissedebilirler burada bir şeylerin değişeceğine dair umut hissedebiliyor olmaları. Bu kişilere yaklaşırken elbette ki yakınlığınıza da bağlı olarak ona hayatında olduğunuzu, yalnız olmadığını, yaşadığı zorlukların geçici olduğunu hatırlatarak ve gelecekle ilgili umut vererek şuan ki durumlarını kabullenici olarak yaklaşmanız son derece önemlidir. Bazen şu gibi cümleler sarf edilebiliyor; “bu senin kafanda, böyle düşünme, niye böyle düşünüyorsun ki? Ya da her şeyin var niye mutsuzsun?” gibi cümleler kişilerde daha fazla reddedilmiş olma duygusu yaşamalarına sebep oluyor. Kendilerini belki böyle bir noktada daha yalnız hissedebiliyorlar. Biz biliyoruz ki psikolojik desteğe başvuran kişiler aslında en çok sosyal desteğe sahi olan kişiler oluyor. Daha fazla yardım arayışı içerisine girebiliyorlar. Eğer kişiler yakınlarından destek alabiliyorlarsa. Bu noktada siz sorun yaşayan yakınınızı, bu bir akrabanız olabilir, kız erkek arkadaşınız olabilir, eşiniz, anne babanız olabilir. Terapiye yönlendirirken kesinlikle baskıcı olmamanız gerekir. Şöyle bir durum var ki psikolojik yardım kişinin kesinlikle kendi isteği ile girmesi gereken ancak böyle olduğunda yol alabildiği bir süreçtir. Dolayısıyla da yakınınıza böyle bir destek alması için baskı yapmamanızı tavsiye ederim. Bazen; “terapiye gitmezsen bu ilişkiyi bitiririm, bu konuda kendini toparlamazsan şöyle olur” gibi söylemler olabiliyor ya da yakını olan kişi kendini o kadar çaresiz hissediyor ki farkında olmadan ilişki ile ya da kişinin kendisi ile varlığıyla tehdit ederek karşı tarafı yönlendirmeye çalışıyor. Bunun çok sağlıklı olmadığını söylememiz gerekir. Böyle bir noktada karşı tarafa şartlı kabul göstermiş olursunuz ve kişi kendini daha yalnız daha çaresiz daha çok psikolojik destek almaya dirençli hisseder. Çünkü kişi orada koşulsuz olarak kabul edildiği ihtiyacını görme içerisindedir ve ona bu tarz tehditvari bir yaklaşımla yaklaştığınızda psikolojik destek almayı reddedecektir. Bunun dışında kişiyi zorlamanın yanı sıra kandırarak bir yere gidiyoruz diyerek götürüp sonra da gidilen yerin psikolog ya da bir psikiyatrist olduğu anlaşıldığı durumlar oluyor. Bu da doğru bir yaklaşım değil. Özellikle kişi yetişkinse özgür iradesi ile girmesi gereken bir süreç olduğunu tekrardan hatırlatmamız gerekir. Ya da “benim böyle bir desteğe ihtiyacım var, ben destek alıyorum, psikoloğum seninle konuşmak istedi” gibi cümlelerle bazen kişiyi terapiye sokulabileceği gibi düşünülüp yönlendirmeler yapılıyor. Bu açıkçası yine benim tavsiye ettiğim bir yöntem değil. Çünkü yetişkinler olarak herkes bunun aslında kendileri ile ilgili olduğunu, ilk başta olmasa bile sonradan anlayacağı için bu sorun yaşayan kişi ile yakını arasında bir bağ ve güven kaybına neden olacaktır. Bu noktada bu tarz yöntemlere başvurulmaması gerektiğini söyleyebilirim.

Ne yapabilirsiniz? Öncelikle sevdiğiniz ve sorun yaşadığını gördüğünüz kişiye onun sizin için değerli olduğunu, bazı davranışlarından ya da duygu durumundan dışarıdan gözlemlerinizle onunla ilgili kaygılı olduğunuzu onunla paylaşabilirsiniz. Her sorunu insanın kendisi çözemeyeceğini yakınınıza vurgulamak ve destek alabilmenin kişinin daha iyi hissedebilmesine ve böylelikle de onun için kaygılanan onu seven kişi olarak sizi de rahatlatacağına dair bilgi verebilirsiniz. Kişinin bir terapi almak ya da bir psikiyatrik destek almak ilgili önyargıları varsa bunu da onunla konuşmak, bununla ilgili herhangi bir çekincesi olup olmadığını ya da istemiyorsa neden bunu yapmayı istemediğini oradaki çekincelerini, kaygılarını anlamak açıklıkla ve nazik bir dille konuşmak son derece önemli. Eğer destek almasına ihtiyaç duyduğunu düşündüğünüz kişi eşiniz ya da sevgilinizse ve onun yaşadığı durum ilişkinize negatif etki ediyorsa bunu belki bir çift terapisi şeklinde beraber terapiye giderek onu destekleyerek de ilk başta yapabilirsiniz. Bu kişi problemine bir şekilde değinildiği dokunulduğu noktada karşıdaki kişi ile sizin yanınızda olmanız sebebiyle destek aldığında bağ kurduğunda bireysel problemini çözme konusunda istekli olabilir. Zaten her şekilde destekleyici olmamız önemlidir. Bunun dışında bir sonraki adımda gidilecek uzmanlar için araştırıp birkaç seçenek sunmak, hemen arayıp başlamak zorunda olmadığını, kendisine yakın gelen birisine bakmasını söylerseniz de kişi bu konuda özgür iradesi ile bir sürece girdiğini yeninden hissedeceğinden daha yaklaşımcı olabilir. Ayrıca gergin olmayan bir ortamda, gergin olmayan bir anda konuşmanız daha iyi olacaktır. Kişiyi kırmıyor, sıkıştırmıyor şekilde nazik yaklaşmanız iyi olacaktır. Yakınınız psikiyatrik ya da psikoterapi sürecine başladıktan sonra da önemli noktalar vardır. Psikoterapi ve psikiyatrik destek her zaman belli bir zaman sürecine ihtiyaç duyan çalışmalardır. Yakınınız bir psikiyatrik psikoterapi sürecine girdiğinde hemen değişim beklemeniz gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Yakınınızdan hemen bir değişim beklememelisiniz. Belki sürekli somurturken arada bir gülümsemeye başlamış olması bile ondaki değişimi görüp ona bunu gördüğünüzü belirtip takdir ederek onun süreci ile ilgili katkıda bulunmuş olacaksınız. Fiziksel sağlığımız kadar psikolojik sağlığımızın da bozulması olağan bir durumdur ve terapi tedavi süreçleri ile düzeltilmesi mümkündür. Çevrenizdeki psikolojik sorunu olanları ya da kendinizdeki sorunları kabul etmek terapinin ilk basamağıdır.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 



215 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onla
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç konud
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
 Devamı