Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com
01/02/2024 Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. Depresif Gençlerin Nedenleri Gençlik dönemi hem fiziksel hem de psikolojik açıdan büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde, gençler kendilerini tanıma, kimlik geliştirme, bağımsızlık kazanma, akran baskısı, akademik beklentiler, gelecek kaygısı, aile ilişkileri, cinsellik, aşk gibi pek çok zorlukla karşı karşıya kalırlar. Bu zorluklar, gençlerin duygusal dengesini bozabilir ve depresyona yol açabilir. Depresif gençlerin nedenleri arasında şunlar sayılabilir: - Genetik yatkınlık: Depresyon, ailede görülen bir hastalık olabilir. Gençlerin ebeveynlerinde depresyonun görülme durumu kendilerinde görülme sıklığını artırabilir. - Çocukluk yaşantıları: Gençlerin çocukluk döneminde yaşadıkları travmatik olaylar, ihmal, istismar, şiddet, kayıp, boşanma gibi durumlar, depresyon riskini artırabilir. - Kişilik özellikleri: Gençlerin kişilik özellikleri de depresyona yatkınlıklarını etkileyebilir. Örneğin, mükemmeliyetçi, düşük benlik saygısı, yetersizlik hissi, suçluluk duygusu, pesimist, eleştirel, çekingen, uyumlu, bağımlı gibi kişilik özellikleri depresyonu tetikleyebilir. - Stres: Gençlerin yaşadıkları stres, depresyonun en önemli nedenlerinden biridir. Okul, aile, arkadaş, sağlık, ekonomi gibi pek çok alanda stres yaşayan gençler, depresyona girebilirler. Özellikle, akran zorbalığı, akademik baskı, cinsel yönelim, sosyal medya, salgın gibi stres kaynakları gençler için önemli sorunlar oluşturabilir. -Biyolojik faktörler: Gençlerin hormon dengesi, beyin kimyası, bağışıklık sistemi, uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları gibi biyolojik faktörler de depresyonu etkileyebilir. Örneğin, ergenlik döneminde yaşanan hormon değişimleri, gençlerin duygudurumunu etkileyebilir. Depresif Gençlerin Belirtileri Depresif gençler, depresyonun belirtilerini her zaman açıkça ifade etmeyebilirler. Bu, çocuğun depresif olduğunu fark etmeyi zorlaştırabilir. Ayrıca, depresyon, çocuğun problemli veya tembel olarak etiketlenmesine neden olabilir, çünkü motivasyon eksikliği ve dikkat dağınıklığı gibi belirtiler yanlış anlaşılabilir. Bu nedenle, ebeveynler ve öğretmenler, depresif gençlerin belirtilerine dikkat etmeli ve gerekli desteği sağlamalıdırlar. Depresif gençlerin belirtileri arasında şunlar sayılabilir: - Sürekli üzgün, mutsuz, boş, umutsuz, değersiz hissetme - Eskiden zevk alınan aktivitelere ilgi ve istek kaybı - Uyku problemleri (uykuya dalamama, çok uyuma, erken uyanma) - İştah değişiklikleri (iştah azalması veya artması, kilo kaybı veya alımı) - Yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı - Dikkat, konsantrasyon, hafıza, karar verme güçlüğü - Okul başarısında düşüş, devamsızlık, okulu bırakma - Sosyal izolasyon, arkadaşlardan ve aileden uzaklaşma - Öfke, sinirlilik, huysuzluk, aşırı hassasiyet - Suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları - Kendine zarar verme, intihar düşünceleri veya girişimleri - Fiziksel ağrılar (baş ağrısı, karın ağrısı, kas ağrısı gibi) Depresif Gençlerin Çözüm Yolları Depresif gençler, profesyonel yardım almadan depresyondan kurtulamayabilirler. Bu nedenle, depresyon belirtileri gösteren gençlerin bir psikiyatrist veya psikolog tarafından değerlendirilmesi ve uygun tedaviye başlanması gerekir. Depresyon tedavisinde genellikle ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte kullanılır. İlaç tedavisi, gençlerin beyin kimyasını düzenleyerek depresyonun biyolojik etkilerini azaltır. Psikoterapi ise, gençlerin depresyonun nedenlerini, duygu ve düşüncelerini, davranış ve tutumlarını anlamalarına ve değiştirmelerine yardımcı olur. Depresif gençlerin tedavisinde, aile ve okul desteği de çok önemlidir. Ebeveynler ve öğretmenler, depresif gençlere şu şekilde destek olabilirler: - Depresif gençleri anlamaya, dinlemeye, kabul etmeye, yargılamamaya, suçlamamaya çalışmak - Depresif gençlere sevgi, ilgi, güven, saygı göstermek, onları desteklemek, cesaretlendirmek - Depresif gençlere sabırlı, anlayışlı, tutarlı, sakin olmak, onlara baskı yapmamak, beklentileri makul tutmak - Depresif gençlerin profesyonel yardım almalarını sağlamak, tedavi sürecine katılmak, işbirliği yapmak - Depresif gençlerin günlük rutinlerini düzenlemek, uyku, beslenme, egzersiz, dinlenme gibi alışkanlıklarına dikkat etmek - Depresif gençlerin sosyal ilişkilerini geliştirmek, arkadaşlık, aile, hobi, spor gibi aktivitelere yönlendirmek - Depresif gençlerin olumlu düşünmelerini, kendilerine güvenmelerini, başarılarını kutlamalarını teşvik etmek -Depresif gençlerin kendine zarar verme veya intihar girişimlerine karşı dikkatli olmak, tehlike belirtilerini fark etmek, acil durumlarda müdahale etmek Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA ACAR Instagram: @haticebusra.kara
|
İNSANLARIN BİRBİRİNE BENZEYEN VE İSTENMEYEN KİŞİLERİ DÖNGÜ OLARAK HAYATINA ÇEKMESİNİN NEDENLERİ
- 18/02/2022
|
İlişkilerde her zaman bir denge olmalı, bazen biri idare ederken bazen de diğeri idare etmelidir. Bir ilişkide sürekli aynı kişi alttan alıyorsa veya idare ediyorsa orada bir sorun var demektir.
|
|
BİLİŞSEL ÇARPITMALAR
- 21/01/2022
|
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin duygularını ve bununla bağlantılı fizyolojik ve davranışsal tepkilerini etkileyen, herhangi bir durum değil, o duruma ilişkin kişinin yaptığı yorumlardır.
|
|
RELATIONSHIP SATISFIED AND MARRIAGE EXPECTATION
- 15/11/2021
|
Romantic relationships contribute to individuals in terms of their social development, being in harmony with the environment, providing material and moral satisfaction, and being aware of their responsibilities in life.
|
|
İLİŞKİ DOYUMU VE EVLİLİK BEKLENTİSİ
- 14/11/2021
|
Romantik ilişkiler bireylere sosyal açıdan gelişmeleri, çevreyle uyum içinde olmaları, maddi manevi doyum sağlamaları ve hayata dair sorumluluklarının bilincinde olmaları açısından katkı sağlamaktadır.
|
|
ROMANTİK KISKANÇLIK
- 19/09/2021
|
Kıskançlık, önem verilen bir kişiyle ilişkinin bozulması ya da tehlikeye girmesiyle artan kızgınlık, mutsuzluk ve korku duygularının birleşimiyle açığa çıkan sapkın bir duygu durumu olarak tanımlanmaktadır.
|
|
KOMPULSİF BİRİKTİRME DAVRANIŞI
- 31/07/2021
|
Biriktirme,işe yaramaz ya da sınırlı değere sahip görünen nesneleri edinme ve atmada başarısızlık olarak tanımlanmaktadır.Kavram,aşırı biriktirme ve az kullanılan nesneleri atmakta başarısızlıkla ilişkilendirilen davranışsal bir duruma karşılık gelir
|
|
SINAV KAYGISI
- 27/06/2021
|
Sınav kaygısı öğrencinin kendi performansına yönelik kaygıdır. Bu kaygıya yetersiz çalışma alışkanlıkları da eklenince durum, sınav kaygısı yaşayan öğrenciler için kısır bir döngü haline gelmektedir.
|
|
EVLİLİKTE PROBLEM ÇÖZME
- 21/06/2021
|
Evliliğin, kimi zaman duygusal rahatsızlıklara, gerilim ve çatışmalara da yol açtığı bilinmektedir. İşte tam da bu noktada sorunlar, gerilim ve çatışmalara karşı uyum için eşlerin problem çözme becerilerinin devreye girmesi gerekmektedir.
|
|
PANDEMİNİN SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ÇOCUKLAR VE EBEVEYNLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- 13/06/2021
|
Dünya genelinde yaygın bir pandemi oluşturan Covid-19 salgını yaşamı ciddi anlamda tehdit etmeye devam etmektedir. Hastalığın hızlı bulaşması ve ölümlere sebep olması insanlarda korku ve endişeye yol açmaktadır. Her yaştan insanı etkilemektedir.
|
|
AİLE VE EŞ TERAPİLERİ
- 02/05/2021
|
Aile ve eş terapilerinde bireysel olarak eşlerin, aile üyelerinin yanı sıra aile sisteminin kendisiyle de uğraşılmaktadır. Aile, evlilik ve eş terapileri aile sisteminin yapı ve işlev bozuklukları ile ilgilenmektedir.
|
|
OTİZM
- 18/04/2021
|
Otizm; sınırlı, tekrarlı ve stereotipik davranışlar, ilgiler ve etkinliklerle birlikte sosyal etkileşim ve iletişim alanlarında görülen kalıcı bir nöro-gelişimsel bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
|
|
SOSYAL FOBİLER
- 28/02/2021
|
Sosyal fobi durumunun karakteristik bir ya da birden çok sosyal durumda (örneğin, bir topluluğa karşı konuşma, toplum içinde yemek yeme ya da yazma) kişiyi yetersiz kılan korkulardır.
|
|
SPESİFİK FOBİLER
- 21/02/2021
|
Kişi yaşadığı güçlü ve sürekli korkunun aşırı ya da mantıksız olduğunun farkındaysa ve bu korkuyu belirli bir nesne ya da durumun varlığı tetikliyorsa spesifik fobi tanısı konulmaktadır.
|
|
YEME BOZUKLUKLARI
- 08/02/2021
|
Yeme bozuklukları yeme davranışındaki temel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Anoreksiya nervoza ve bulimia DSM’de farklı sendromlar olarak değerlendirilmekte ve iki farklı yetişkin yeme bozukluğu türünü yansıtmaktadırlar.
|
|
ÇOCUK GELİŞİMİNDE BABA FAKTÖRÜ
- 23/01/2021
|
Çocuk eğitimi sadece anneye bırakılmamalı baba da çocuğun doğumundan, hatta öncesinden itibaren çocuğun yetiştirilmesi anlamında sorumluluklarını yerine getirici eylemler içerisinde bulunmalıdır.
|
|
BAĞIMLILIK
- 20/11/2020
|
Bağımlılık, bir maddenin belli bir etkiyi elde etmek için alınması, bu süreçte ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen, maddenin alınmaya devam edilmesi, aynı etkiyi elde etmek için madde miktarının arttırılması olarak tanımlanır.
|
|
TEDAVİ MOTİVASYONU
- 13/11/2020
|
Motivasyon psikolojik tedavilerde anahtar bir faktör olarak kabul edilmektedir. Çeşitli klinik alanlarda yapılan klinik izlenim ve araştırmalar, bir kişinin tedavi müdahalelerine başvurmaya ve müdahale etmeye hazır olmasının önemini kabul etmektedir.
|
|
DANIŞANA ÖNERİ NİTELİĞİNDE ÖRNEK MEKTUP
- 11/11/2020
|
Hayatındaki kişi ile sorunlar yaşayan bireyler bunlara çözüm bulma konusunda neler yapabilir, nasıl bir yol izleyebilir ve yaşadığı sorunlardan kaynaklı kendine vakit ayıramıyorsa bu durum hayatında ne gibi olumsuzların doğmasına neden olmaktadır
|
|
|